top of page
sinemsariyar

İK'cının Günlüğü

Güncelleme tarihi: 3 Eki 2019

Bir gün bir kitap yazsam bu anıma mutlaka yer vermeliyim.....



İş hayatında yeni değilim ama hayalimdeki işi yapmaya yeni başladığım zamanlardayım.

Oryantasyondu, eğitimdi derken mavi yaka mülakatları ile küçük küçük mülakat tecrübelerim de başladı.

Nasıl korkuyorum anlatamam, tek başıma mülakat yapacağım ama karşımdaki insan bu korkumu anlamamalı, yüzümde hep bir gülümseme olmalı. Ne düşündüğümü anlamamalı yüzümden, mimiklerimden. Böyle bir heyecanla başladım görüşmelere.

Tabi ben ön görüşmeleri yapıyorum, yöneticim benden sonra beğendiğim adayları tekrar görüp nihai kararı veriyor. Her şey iyi gidiyor, işe yerleştirmeler falan yapılıyor benim görüştüğüm adaylardan derken, benim artık tek başıma işe uygun aday değerlendirmesi yapabilecek duruma geldiğime kanaat getiriyor yöneticim.

Bir İK profesyoneli olarak çalışmaya başladığım o ilk zamanlarda çok sevgili yöneticimden –ki kendisi bugün eşim olur - öğrendiğim ilk şey; adayı asla yargılama ve eleştirmeydi. İnsanız nihayetinde öyle şaşırtıyor ki adaylar bizi...

Kendi mülakat özgürlüğümün ilan edilmesinin üzerinden çok geçmemişti ki, yine mavi yaka aday görüşmeleri için randevuları alıp, genel yetenek sınavı akabinde uygun adaylar ile görüşmelere başladım.

Bir beyefendi ‘abi’ girdi içeri –mülakata gelen adayın giyim kuşamı önemli tabi - ayağında parmak arası terlik, üzerinde şort, tişört. Neydi ilk kural önyargı yok. Nazik bir şekilde karşıladım adayı ve görüşme için oturduk.

Elimdeki cv rehberim, ben başladım öğrendiğim mülakat sorularını sıralamaya.

Tekrar hoş geldiniz. Nerelisiniz? gibi sohbet havasında genel sorular soruyorum adayı rahatlatmak için; - hiç demeyin evli bekar nereli size ne diye, benim bu işe başladığım zamanlarda güvenlik amirinin bir görevi de işe alınacak adaylar için istihbarat yapmaktı, işe alım yapacağım adayın bilgilerini verirdim bana bir rapor yazar getirirdi. Raporda; mahalle muhtarından konu komşusuna aldığı istihbarat ile sicilini dökerdi adayın. Bir nevi sosyal referans yani.-

-Ahmet bey Y okulundan X bölümünden mezun olmuşsunuz. Dedim ve film koptu.

- Yok ben A mezunuyum dedi karşımdaki beyefendi, cv ye tekrar baktım siz Ahmet C. değil misiniz?

Hayır ben abisi oluyorum demesin mi? Yüzümden geçen şok dalgasını bence gördü.

Ahmet C. 15 gün içinde askerden dönecekmiş yerine görüşmeye yüksek tahsilli abisi gelmiş, iş kaçmasın diye ve bende abi ile sohbet edip, nazik bir şekilde Ahmet C. ile görüşmeden sürecin ilerlemeyeceğini bu şekilde kabul edemeyeceğimizi ifade edip Abiye teşekkür ettim.

Parmak arası terlikli, asker kardeşinin yerine iş görüşmesine gelen abi bende zirve diyordum, ama zaman geçtikçe sürprizlerle dolu insanoğluna şaşırma ey aklım ve gönlüm demeyi, şaşırma mimiği olmadan, gülümseyerek ve renk vermeden mülakat yapmayı öğreniverdiğimi yıllar sonra bir eğitimin yetkinlik bazlı mülakat çalışması bölümünde, eğitmenin sizde hiç renk vermiyorsunuz takdir ettim demesiyle başardığımı anladım.

103 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Kommentare


bottom of page